Vasküler damar endoteli, özelleşmiş hücrelerden (endotelyal) oluşan bir tek tabakadan oluşur. Düz kas hücreleri ile damar lümeni arasında yer alır, endotel hücreleri ara yüzü oluşturur. Endotel hücreleri, fonksiyona bağlı olarak önemli bir elastik kabiliyeti sergileyebilir. Bulunduğu anatomik ortama göre örneğin endotel-beyin bariyerindeki endotel ile aortayı kaplayan endotel önemli ölçüde farklı işlevsel özelliklere sahiptir.
Bununla birlikte, tüm endotel hücreleri; homeostazis, hemostaz, vasküler geçirgenlik, bağışıklık, damar tonusunun kontrolü, yaralanmalara akut ve kronik cevaplar gibi bir çok işlevi yerine getirir. 40 bin kilometrelik yolun ana orkestra şefidir endotel hücreleri.
Endotel bu işlevlerinin bir çoğunu kritik bir öneme sahip olan Nitrik Oksit sinyal yolağı ile gerçekleştirir. Nitrik oksit güçlü vazodilatör özelliği olan küçük moleküllü çözünür bir gazdır. Damar homeostazını sağlar, anti-inflamatuvar, antioksidandır.
Endotel disfonksiyonunda nitrik oksit üretimi ve duyarlılığı azalır, damar duvarlarında proinflamatuvar, protrombotik aktiviteler artar. Nitrik oksit üretimi azalması da endotel disfonksiyonunu daha da arttırır ve böylece kısır döngü başlar. Damar elastikiyeti daha da azalır. Endotel altında önce lipitler, kolesterol ve ardından fibröz plaklar oluşmaya ve ateroskleroz meydana gelmeye başlar. Bu kısır döngüyü kırmak için besinlerle alamadığımız ve vücudumuz tarafından yeterince üretilemeyen nitrik oksiti dışarıdan fonksiyonel gıdalarla almamız gerekir.
Vücudumuzda nitrik oksit üretimini sağlayan 3 tane nitrik oksit sentaz enzimi bulunmaktadır. Endotel, nöronal ve indüklenebilen. L-citruline ve nitrik oksit, L-arginin ve oksijen ile NADPH metabolik reaksiyonlar döngüsü içinde sentaz enzimlerinin katkısıyla bu süreci işletmektedirler.
Dünyada en fazla nitrik oksite sahip olan meyve noni meyvesidir. Güney Hindistan'da yaygın olarak bulunur. El büyüklüğündedir, içi duta benzediği için hint dutu olarak adlandırılır. Tadı ve kokusu iğrençtir.
Nitrik oksit 40-50 yaşından sonra damarlarımızda oldukça düşük seviyelere inmektedir. Üstüne bir de hareketsizlik, kötü beslenme ve diğer alışkanlıklar eklenince kaçınılmaz son erken geliyor. Dikkatli olalım....
0 Yorumlar