-Antioksidanlar Nedir?
Antioksidan, Oksidasyonu önleyen demektir.
Oksidasyon ise vücudumuzdaki moleküllerin kimyasal yıkım sürecini başlatan, hücrelerimize ve genetik materyalimize zarar veren, bu olayları sürdüren ve geri dönüşümsüz olduğunda bizleri hastalandıran bir süreç. Bu konuyla ilgili daha önceki videolarımı izleyebilirsiniz.
Antioksidanlar ise; bu metabolik olaya karşı süreci engelleyen ve vücudumuzu koruyan farklı molekülleri kapsar. Oksidanların vereceği hasarı önleyen Antioksidanlar bu yüzden önemlidir. Antioksidanlar sağlığımız açısından oldukça önem taşımaktadır.
Fizyolojik şartlarda;
Süperoksit Dismutaz,
Katalaz,
Glutatyon Peroksidaz,
Glutatyon vs. içeren antioksidan defans sistemi bulunmaktadır.
Antioksidanları, vücut hücrelerimizin üretmesinin yanında gıdalardan da alabildiğimiz kimyasal maddelerdir. Ancak serbest oksijen radikallerinin sayıca oranı günümüzde o kadar çok artmıştır ki bu nedenle vücudumuzda üretilen antioksidan defans sistemi yetersiz kalmaktadır.
Vücuttan toksik maddelerin atılımında da işe yarar. Detoks etkisi bulunmaktadır.
Antioksidan için kısaca vücudun koruma kalkanı denilebilir, vücut içindeki zararlı maddelerin tepkimesini önleyerek vücudun zarar görmesini engeller.
-Günlük Almamız Gereken Antioksidan Miktarı?
Antioksidanlar ORAC skoru birimiyle ölçülürler. ORAC skoru; Oksidan molekülleri absorbe yani nötürleştirme kapasitesi olarak tanımlanmaktadır.
Normal rutin işlerle meşgul olan bir kişinin günlük Antioksidan ihtiyacı 4000-5000 ORAC skoru civarındadır.
Eğer kişi daha fazla çevreden gelen kirliliklere, örneğin; radyasyon, elektromanyetik dalgalar veya maden işçileri gibi maruz kalıyorsa en az 8-10 bin ORAC skoru Antioksidana ihtiyacı vardır.
Eğer bireyler; kronik hastalıklar ve kanser gibi hastalıklarla mücadele ediyorsa daha yüksek düzeyde ORAC skoruna ihtiyacı olabilir.
Biz günlük gıdalarla ancak 400-1200 ORAC skoru Antioksidan alabiliyoruz. Bu nedenle Antioksidan ihtiyacı kişiye göre değerlendirilmelidir. Yaşlanmaya başladığımızda da Antioksidan ihtiyacımız daha da artacaktır.
Bu nedenle; özellikle sentetik olmayan,
fonksiyonel alkali gıda takviyeleri veya özütleriyle günlük beslenme
desteklenmelidir.
-Antioksidan Moleküller
Arjinin
Koenzim Q10
A Vit
C Vit
E Vit
D Vit
Kobalamin (B12 Vit)
L-Sistin
Beta Karoten
Flavonoidler
Likopen
Karnitin
Lutein
Manganez
Selenyum
Astaksantin
Glutatyon
Folik asit
Karotenoidler
Dokosaheksaenoik Asit (Omega 3)
Çinko…
-Antioksidan ve Oksidan Dengesi Kurulmazsa Ne Olur?
Antioksidanların Oksidasyonu önlemesi hastalıkların ortaya çıkmasını önler, azaltır ve geciktirir. Bu nedenle bu dengenin günlük olarak sağlanması çok önemlidir.
Bu denge kurulamazsa serbest radikaller hücrelerimize daima saldırıda bulunacak ve oksidasyon baskın hale gelecek, hastalıklar ortaya çıkacaktır.
-Antioksidan Fazlalığı?
Denge doğada olduğu gibi vücudumuzda da
önemlidir. Her şeyin aşırısı abartılıdır. Faydası yoktur, hatta bazen zarar da
verebilir.
Fazla miktarda alınan antioksidanlar da serbest radikallerin normalden fazla oluşumuna yol açarak oksidatif stresi artırabilir. Yani başladığınız noktaya geri dönersiniz.
Bu nedenle Oksidan-Antioksidan dengesinin sağlanması yeterlidir.
-Antioksidanlar Hangi Besinlerde Daha Fazla?
Günlük hayatta tüketebileceğimiz antioksidan yiyecekler fazlasıyla mevcuttur. Ancak daha önceki videolarımda da belirttiğim gibi maalesef gıdalarımızdaki besin değerleri oldukça azalmış durumdadır.
En çok antioksidan içeren besinleri tek tek saymayacağım. Liste olarak ekranda görebilirsiniz.Bitter Çikolata
Ceviz
Yaban Mersini
Çilek
Enginar
Ahududu
Fasulye
Pancar
Ispanak
Goji Berry
Yeşil Çay
Kahve
Havuç
Sarımsak
Deniz Ürünler
Erik ve Kuru Erik
Üzüm ve Kuru Üzüm
Böğürtlen
Portakal
Kiraz
Brüksel Lahanası
Kırmızı Biber
Soğan
Mısır
Patlıcan.….
Birçok meyve ve sebzede bulunan antioksidan, özellikle kırmızı ve mor meyvelerde yoğunlukla bulunur. Halk arasında oldukça yaygın olan "kansere karşı kırmızı meyve tüketin" algısı da buradan gelmektedir.
Normalde gençlikten itibaren hatta çocukluktan itibaren antioksidan miktarını arttırarak ileride oluşacak hastalıkları önleyebilir hatta azaltabiliriz.
Ancak hastalıklar oluştuktan sonra da bazı olgularda geri dönüşüm olmasa bile hastalıkların verdikleri hasarın minimize edilmesi için antioksidan yükünü arttırmak gerekir. Bu dengenin sağlanması bireysel etkiye göre değişebilir.
Alkali Yaşam Bir Bütündür felsefesinden hareket eder ve özen gösterirsek, ayrıca toksik maddelerden uzaklaşırsak antioksidanların takviye yoluyla kullanılması hastalıklarla olan mücadelemizi başarı ile sonlandırabilir. Ama asıl amaç hasta olmanın önlenmesi için antioksidanların çocuk yaşlarda günlük gıdalarımıza ek olarak alınmasıdır.
1)Kanserojenlere maruz kalma sürenizi azaltın
2)Doğal antioksidanlardan yararlanın3)Daha
fazla pigmentli gıdalar tüketin
4)Basit
karbonhidratları diyetinizden çıkarın
5)Antioksidan
fonksiyonel gıda özütleri alın
-Yeterli Antioksidan Alımı ile Önlenebilen Hastalıklar
Kalp ve Damar hastalıkları
Felç
Kolesterol
ve Lipit Yükseklikleri
Beyin
ve Sinir Hastalıkları
Bilişsel
Fonksiyonlarda Artış
Enfeksiyon
Hastalıkları
Romatizmal
Hastalıklar
Kanser
Diyabet
İnfertilite …
ORAC Skoru en yüksek Antioksidan
Link: https://links.kyani.com/g7Gc7
Sağlıklı Kalın...
0 Yorumlar