Kirlilik nedir?
Kirlilik,
insan sağlığına veya genel olarak hayata zararlı elementlerin veya maddelerin
varlığıdır.
Kirlilik,
çevrenin ve bileşenlerinin değişmesi veya bozulmasıdır.
Sağlık
ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz bir etkisi vardır.
İnsanlarda
ciddi hastalıklara, türlerin yok olmasına ve gezegende genel bir dengesizliğe
neden olabilir.
Çevre kirliliği nelerden oluşur?
Çevre
kirliliği, erken yaşamdan itibaren çeşitli sağlık problemlerine neden
olmaktadır.
En
önemli zararlı etkilerden bazıları, perinatal bozukluklar, bebek ölümleri,
solunum bozuklukları, alerji, maligniteler, kardiyovasküler bozukluklar,
oksidatif stres artışı, endotel disfonksiyonu, zihinsel bozukluklar ve çeşitli
diğer zararlı etkilerdir.
Birçok
hastalık, organ bozukluğu, kanser ve diğer kronik hastalıklardan kaynaklanan
artmış morbidite ve mortalite riski ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.
Çevre Kirliliğinin Sınıflandırılmasında 4 önemli etken söz konusudur:
1-Fiziksel 2-Kimyasal, 3-Biyolojik ve
4-Elektromanyetik Kirlenme
Kirlilik
Çeşitleri
Hava kirliliği
En
yaygın ve en tehlikeli çevre kirliliğidir.
Havadaki
oksijen miktarının azalıp zararlı gazların artması sonucu oluşur.
Aynı
zamanda normal seviyenin üstündeki su buharı ve toz da hava kirliliğini
arttırır.
Sınır
değer: Dünya Sağlık Örgütü PM10 sınır değerleri olarak günlük ortalamada
50 µg/m3'ü önerirken yıllık
ortalama değer ise 20 µg/m3
'tür
Su kirliliği
Suların
içerisinde karışan plastik ve sentetik maddeler, tarım uygulamaları birçok
kronik rahatsızlığın başlıca nedenidir.
Nükleer
santrallerden ve üretim tesislerden çıkan kimyasalların önce toprağa sonra yer
altı sularına karışması, hayvanların ve bitkilerin zarar görmesine neden olur.
Toprak kirliliği
Toprak
kirliliği, insan nüfusunu etkileyen en büyük üç kirlilik türünden bir
diğeridir.
Toprak
kirliliği; atılan gübre veya pestisitler, kimyasal maddeler ve plastik
materyallerle ayrıca endüstriyel, askeri nedenler ve maden çıkarma ile meydana
gelir.
Arazideki
kirlilik yer altı ve yer üstü sularına karışabilir.
Plastik ve Mikroplastik
Kirliliği
Deniz,
Su ve Toprak kirlenmesine ciddi oranda neden olmaktadır.
Artık
plastik kullanımını hızlıca bırakmamız ve üretimden kaldırmamız gerekiyor, en
kötü senaryo ile de geri dönüşümlerle tekrar ve tekrar kullanılması bu zararı
azaltabilir.
Gürültü kirliliği
Herhangi
bir şeyin normal ses tonundan daha fazla ses çıkarmasıyla oluşan kirliliktir.
İnsan
sesleri, hayvan sesleri, trafikte motorlu araçların çıkardıkları sesler ve
korna sesleri, sesli müzik bu kirlilikte rol oynayan temel faktörlerdir.
Dünya
Sağlık Örgütü, yerleşim alanlarında olması gereken maksimum gürültü sınırını 50 desibel olarak belirtmiştir ancak günümüzde bu gürültü
seviyesi 98 desibeldir.
Gürültü
kirliliği insanlarda ve hayvanlarda kalıcı işitme kaybına ve bazı hastalıklara
neden olmaktadır.
Termal kirlilik
Termal
kirlilik çevre suyunun sıcaklığını değiştiren herhangi bir işlem ile suyun
kalitesinin bozulmasıdır.
Termal
kirliliğin yaygın sebebi kaynağı fabrikalar, elektrik ve nükleer santrallerdir.
Su
soğutucu olarak kullanıldığında, doğal çevreye yüksek sıcaklıklarda geri döner.
Bu
sıcaklık değişimi oksijen miktarını düşürür ve ekosistemin yapısını etkiler.
Radyoaktif kirlilik
Radyoaktif
kirlenme radyoaktif maddelerin yüzeylerde veya katılar, sıvılar ve gazlar
içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.
Elektromanyetik kirlilik
Elektromanyetik
kirlilik, yaşadığımız alanlarda bulunan elektrik akımı taşıyan kablolar, radyo ve televizyon vericileri, cep telefonları ve baz istasyonları, yüksek gerilim hatları, trafolar,
mikrodalga yayan ev aletleri,
bilgisayarlar vb.nin yarattığı, insanın ve diğer canlıların üzerinde bozucu
etkiler yaratan “elektromanyetik alanlar”
dır.
Güneş,
uzak yıldızlar ve yıldırımlar.
Işık kirliliği
Işık
kirliliği farklı şekillerde gerçekleşir; "ışık taşması", "kamaştırıcı
ışık", "aşırı ölçüde ışık",
"gökyüzü aydınlatmaları",
şeklinde gruplandırılır.
Işık;
insanda uyumaya yardımcı olan melatonin hormonu salgılanmasını engeller
Görüntü kirliliği
Genelde
insan faaliyetleri sonucu oluşan, uyumsuz, düzensiz, negatif algı yaratan
manzaralar görüntü kirliliği olarak adlandırılılır.
Kirli
sular, mimari güzellikten yoksun binalar, gecekondular, çevredeki renk
uyumsuzlukları, basık ortamların çokluğu gibi faktörler bu kirliliğin başlıca
sebepleridir.
Görüntü
kirliliği, insanlarda psikosomatik hastalıklara neden olmasının yanı sıra, öfke,
sinir ve davranış bozukluğu gibi kötü sonuçlara da yol açabilmektedir.
Bunlara ilaveten en önemli kirlilikler;
Vücut kirliliği
İnsan
su ile temizlenmeyi öğrendikten sonra vücut kirliliği daha az olmaktadır.
Kirli
bir vücut, yıkanmamış bir vücutta; vücut metabolizmasından kaynaklanan, deri ve
ter kokusu, bakterilerin eşlik ettiği kokular ortaya çıkar.
Cildimizde
zaten bulunan, günlük yaşamda toz ve diğer ürünlerle temas ile daha da artan
bakteriyel kirlilik sözkonusu...
Yıkanmamış
elbiselerin uzun süre vücutta kalması bu kirliliği daha da arttırır.
Vücut
kirliliği, mikrobiyolojik kirlenme ile daha da ilerler…
Her
türlü hastalığın zemini oluşur….
Transgenik kirlilik
Transgenik
yöntemlerle başka türlerden bir türe ait populasyona gen aktarımı.
Genetik
çeşitliliğin artmasına neden olduğu gibi bazı alerjik reaksiyonlar oluşturabilir
veya zararlı alellerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Ayrıca
populasyon içindeki türlere kolayca da yayılabilir.
Bilgi kirliliği
Bilgi
kirliliği yanlış, abartılı, yanlı ve doğruluğu kanıtlanmamış bilgilerin kasten,
bazen iyi bazen de kötü niyetle yayılması
Kişisel
ve toplumsal gelişim negatif etkilenir
Her
zaman kötü sonuçlar doğurması söz konusudur
Araştırma,
geliştirme, eleştirme ve sorgulama ortadan kalkar
Bilginin
değerli bir şey olmadığı algısı ortaya çıkar
Psikolojik
ve sosyolojik yaralanmaya yol açar
Genel Anlamda Kirlilik
aşağıdaki etkilere sahip olabilir:
Kişinin
ölümü
İnsanları,
hayvanları ve doğayı etkileyen hastalıklar
Türlerin
yok olması
Çölleşme
Genetik
mutasyonlar
Anormal doğa olayları
Her türlü kirlilikle İnsanoğlunun mücadele etmesi, çevresini bilgilendirmesi gerekir.
Eğer
bunları yapmıyorsak, gelecek kuşakları kötü bir dünyada bırakıyor olacağız…
0 Yorumlar