Ad Code

Son Yayınlananlar

6/recent/ticker-posts

Sistem

Neden bu konuyu seçtim. Bazıları için oldukça bilinir bir konu, bazıları içinse bilinir ama karışık bir konu, bazılarımız için ise bir kaçı haricinde bilinmez bir konudur.
-Vücudumuzda kaç sistem var?
-Bu sistemler nelerdir?
-Sistemlerimiz Hangi Organlardan Oluşur ve Ne Yaparlar?
Tüm vücudumuzda bulunan 11 adet sistem eksiksiz olursa ve aksamadan çalışırsa vücut sağlığı ve bütünlüğü korunur, aksi taktirde rahatsızlıklar, hastalıklar ve organ problemlerinin yarattığı diğer sorunlarla uğraşırız….
Tüm sistemler birbirleriyle iletişim halindedir. Birindeki aksama diğerlerine de yansır.
En sık gördüğümüz kronik hastalıklar; diabet, kanser, kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar, obesite, yaşlılık ve infertilite’dir. Yaşlılık aslında doğal bir süreçtir ama tartışmalı…
Bu hastalıkların oluşmasında normal işlemesi gereken mekanizmaların işlememesi, olmaması veya bozulması söz konusudur.
Bu 3 önemli mekanizmanın bozulması da 11 adet sistemimizi olumsuz yönde etkiler.
Dokularımızı Hücreler oluşturur. Dokularımız; Epitel, Kemik, Bağ, Kan, Kas, Sinir ve Kıkırdak Dokuları şeklindedir. Bunlar birleşerek organlarımızı meydana getirirler. Organlar ise Sistemleri oluşturur…
-Sistemler:
1) Lenfatif Sistem
Hem dolaşım sisteminin hem de bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur.
Lenfatik sistemin yönü periferden merkeze doğrudur. İçindeki lenf sıvısı kalbe doğru akar. İçinde bol miktarda lenfositler bulunur. Lenfositler bağışıklıkta ana elemanlardan biridir.
Kalp damar sistemi tarafından hücreler ve hücrelerarası dokuya gönderilen kanın venöz dönüşten sonraki kalan plazma kısmını  kalbe geri taşır.
Barsaktan emilen uzun zincirli yağ asitleri şili olarak lenf yoluyla taşınarak KC’e uğramadan direk olarak torasik seviyede subklavian arter yoluyla dolaşıma verilir.
Vücudumuzda birincil ve ikincil lenf organları vardır. Birincil olanlar; kemik iliği ve timus; ikincil olanlar dalak ve lenf düğümleridir. Ayrıca; farklı dokular içinde bu sisteme hizmet eden lenf alanları bulunmaktadır.
2) Solunum Sistemi
Burun, ağız, yutak, gırtlak, soluk borusu trakea, akciğer, bronş, bronşcuk ve hava kesesi alveollerden oluşur. Amacı hücrelerden gelen karbondioksitli kanın oksijenle değiştirilmesini sağlamaktır.
3) Sindirim Sistemi
Ağız ile başlar, kakamızı yaptığımız anüse kadar devam eder. Ekranda tüm gastro intestinal sistemi görebiliriz…
Besinleri ağız yoluyla alır ve içindeki molekülleri ayrıştırdıktan ve vücut içine gönderdikten sonra kalan posayı kaka yoluyla toksinlerle birlikte dışarı atar.
Karaciğer, Safra Kesesi ve Pankreas az önce söylediğim işlevleri kolaylaştırmak için yardımcı olur. Karaciğer metabolik faaliyetlerin en önemli merkezidir.
Günümüzde çok iyi anlaşılmıştır ki; barsak lümeni içinde mikrobiyota denilen ve hücrelerimizden daha fazla sayıda, çok önemli ve özel işlevleri bulunan ve her türlü yararlı molekülleri üreten, ikinci beyin olarak adlandırılan, doğumdan sonra kişilerin yaşına, yaşadığı bölgeye, sağlıklı ve hastalıklı olup olmamasına göre şekillenen faydalı bakteriler bulunur.
4) Üriner Sistem
Böbrekler, böbrekler mesane arasındaki 20-25 cm uzunluğunda tüpler yani Üreterler, idrarımızı depolayan ve işemeyi sağlayan Mesane, mesaneden çıkan idrarın atılmasını sağlayan alt idrar yollarından yani Üretradan oluşur.
Üriner sistem; metabolizma sonucu oluşan veya dışarıdan aldığımız toksik maddelerin vücudumuzdan idrar oluşturarak atılmasını sağlar. Kompleks bir mekanizma ile idrar üretir. 5) Üreme Sistemi
Kuşakların ve türün devamlılığını sağlayan en önemli sistemdir. Erkek ve Kadında farklılıklar gösterir.
6) Kas Sistemi
Hareket etmemizi sağlar. Vücudumuzda çizgili ve düz kaslar olmak üzere iki tip kas vardır. Çizgili kaslar isteğe bağlı olarak çalışırken düz kaslar otonom olarak çalışırlar. Yani kontrolümüzde değildir. İstisna olarak kalp kası çizgili kas olmasına rağmen otonom çalışır.
7) İskelet Sistemi
Kemikler ve kıkırdaklardan oluşmuştur. Eklemler ile birbirilerine bağlıdırlar. Eklemlerin içinde stabilizasyonu sağlamak için çeşitli bağlar bulunur.
Vücudun dik durmasını sağlar.
İç organları dış etkilerden korur.
Kemik iliğinde kan hücreleri üretilir.
Kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri depolar.
İç organlara ve kaslara tutunma yüzeyi sağlar.
Kasların yardımıyla vücudun hareket etmesini sağlar.
8) Sinir Sistemi
Vücudun içinin ve dış çevresinin algılamasına yol açarak, bilgi elde ederek ve elde edilen bilgiyi işleyerek, vücut içerisinde sinir hücreleri ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlar, organların, kasların aktivitelerini düzenler.
Sinir sistemi iki bölümden oluşur. Merkezi sinir sistemi (MSS) ve periferik sinir sistemi (PSS). MSS, beyin ve omurilikten oluşur. Kafatasının içindedir. Periferik sinir  sistemi sayesinde sinirler vücudumuzun her yerindedir.
9) Endokrin Sistem
10) Kan, Bağışıklık ve Kalp-Damar Dolaşım SistemiKan, atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan Kalp-damar dolaşım sistemi içinde dolaşan; akıcı plazma ve hücrelerden (alyuvar-eritrosit, akyuvar-lökosit ve pıhtılaşma hücreleri-trombosit) meydana gelmiş kırmızı renkli hayati özelliğe sahip bir sıvı.
Plazma içinde globülin, albümin, fibrinojen ve immunglobulinler gibi bir çok fonksiyonda rol alan proteinler bulunur.
Kan; lenfatik sistem ile birlikte diğer lenf organları ve bağ dokusu sistemiyle beraber bağışıklık sisteminin en önemli unsurlarının başında yer alır.
Kalp-damar dolaşım sistemi ise; kalp, atardamar-arter, toplardamar-ven ve kılcal damarlardan oluşan vücudun her yanına dağılmış bulunan yaklaşık 40 bin km’lik içi endotel ile döşeli bir tüneldir.
11) Örtü Sistemi
Vücudumuzun her tarafı deri ile kaplıdır. Deri ile birlikte saç, tüyler, tırnaklar ve deri bezleri ile onların ürünlerini-ter gibi kapsar. Dış çevre ile vücudu ayırır ve vücudu dış çevreye karşı korur.
Sistemlerin birbiriyle uyumlu çalışması gerekir. Vücudumuzun çarklarıdır bunlar. Dişlilerin eksiksiz olması metabolizmamızın mükemmel çalışacağının hedefini gösterir bizlere.
Eğer bir sistemde sıkıntı varsa yakın veya uzak bir gelecekte diğer sistemleri de etkileyecektir. O nedenle vücudumuz için önemli olan mekanizmaları tekrar hatırlatarak videoma son noktayı koymak istiyorum.
Hastalıkların oluşumunda en önemli bu 3 mekanizmanın birbirleriyle bağlantılı olduğunu unutmayalım: 1-Endotel Disfonksiyonu ve Nitrik Oksit Eksikliği, 2-Oksidatif stres ve antioksidan eksikliği, 3-İnflamasyon.
Bunların birinin eksikliği ve ortaya çıkışı metabolizmanın tüm çarklarını, dolayısıyla sistemlerden birini etkileyen herhangi bir bozukluk; sonuç olarak domino etkisi yaratarak diğer sistemleri ve tüm vücudumuzu etkiler.

Endokrin sistem; iç salgı bezleri, hormon üreten dokular, hormonlar ve hormon reseptörlerinden oluşmaktadır. Endokrin bezleri arasında epifiz, hipofiz, tiroid, paratiroid, timus ve böbrek üstü bezleri bulunmaktadır. Bunlara ilaveten; Hormon salgılayan çeşitli organ ve dokular da mevcuttur. Örneğin bu organlar arasında hipotalamus, kalp, mide, pankreas, kadında yumurtalıklar ve erkekte testisler vardır. Endokrin sistemin bezleri ve dokuları çoğunlukla birbirlerinden ayrılırken bütün bir sistem olarak harmoni şeklinde, uyumlu olarak çalışmaktadır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code